Merak edenlere…
Biz Kimiz?
Meşe
Meşe diktir.
Sağlamdır!
Rüzgarda eğilmez, selde bükülmez.
Yıllara meydan okur inatla.
Öyle inatçıdır ki, sadece zevki için 150 sene dalga geçer hayatla ve ibret olsun diye ilk palamudunu 150 yıl sonra atar toprağa.
Yıllara direndiğinin ve geleceğindeki gençliğinin kanıtı olsun diye…
Kimseye ihtiyacının olmadığını bağıra bağıra söyler…
Öylesine kutsaldır!
Özüm gibidir; harlar ve durulur…
Durulurken de varlığını hissettirir.
Közü öyle yakıcıdır ki eti pişirirken üstünde sana hünerlerini gösterir;
Yüksek ateşiyle mühürler etini lezzetli olsun diye. Etin en değerli vitaminlerinin yanmasına müsaade etmez!
En lezzetli haliyle sunar sana; yarasın diye…
Sağlığının ateşe düşüp yanmasına müsaade etmez.
Kışın soğuğunda, dondurucu ayazında yanmayan ağaçların karşısına dikilip kibrit aleviyle tutuşur;
ısıtır…
Çam sakızı gibi değildir;
alt – üst çenede gezinmez;
laf bilmez, yalan söylemez…
İnsanlık tarihi boyunca demirciler bile meşenin kömürünü kullandı çeliği terbiye etmek için.
İşte, biz de meşeyle çelik olmuş insanlarız…
ve…